Tuesday, September 21, 2010

Bu dünya nasıl doyar?

'Gezegenin nüfusu giderek artıyor, buna karşın verimli topraklar azalıyor. Yeni bir Yeşil Devrimin zamanı geldi de geçiyor bile. Fakat devrimi kim yapacak? Laboratuarlarda çalışan gen uzmanları mı, yoksa tarlalarını ekip biçen küçük çiftçiler mi?
New Holstenli bir çift çinin oğlu olan Jerry Steiner, mucizeye tanıklık ettiğinde 16 yaşındaydı. Ailesi ABD'nin Wisconsin eyaletinin güneyinde süt çiftliği işletiyordu. 45 inekleri, birkaç küçükbaş hayvanları ve geniş bir arazileri vardı. Başları, o dönem Orta Batıdaki herkes gibi ayrıkotu ile dertteydi. Yabani otlarla başa çıkmanın yolu yok gibi görünüyordu. O dönemlerde en fazla tarlalar sürülebilir veya zehir kullanarak bu otların büyümesi bir süre engellenebilirdi.
Günün birinde ayrıkotu yok oldu! "Büyülü bir deneyimdi" diye hatırlıyor Steiner. "O manzarayı hiç unutmayacağım. Bugün baktığınızda tarlalar tertemiz. Bunu o teknolojiye borçluyuz." 1970'lerin sonunda ABD'li çift çilerin tarlalarında, kısa bir süre sonra da dünyanın pek çok ülkesinde kullanılmaya başlanan söz konusu yöntemin adı "Roundup".
"Total" bir herbisit olan Roundup (total denmesini nedeni, yeni ekimden önce kullanıldığında yabani olarak büyüyen ve yaprakları olan her şeyi öldürmesi) kısa sürede dünyanın en çok satan tarım ilacı oldu. Üreticisi, merkezi ABD'nin Missouri eyaletindeki St. Louis'te bulunan kimya şirketi Monsanto öylesine büyüdü, öylesine zenginleşti ki 1980'lerde, yepyeni ve zor bir araştırma alanı olan "yeşil gen teknolojisine" el attı.
O zamanlar bu yöntemin tek bir kuruş kazandırıp kazandırmayacağını kimse kestiremiyordu. Ana fikir şuydu: Tarım bitkileri, sadece başka bitkilerle melezlenerek değil, laboratuarda yabancı genler yerleştirilerek "güçlendirilecek". Amaçlanan zararlılardan daha iyi korunabilmeleri, kuraklığa dayanabilmeleri yahut daha uzun süre taze kalmalarıydı. Roundup gibi tarım kimyasallarına karşı da dirençli olabilmeleri elbette.'

Yazı: Harald Willenbrock, Ruedi Leuthold, Hanne Tügel

Yazının devamını GEO Türkiye dergisinin 57. sayısında bulabilirsiniz, dünyada tarımın nereye gittiğiyle ilgili ciddi fikir veren bu yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum.

No comments:

Post a Comment